81
Vinç &
Proje Taşımacılığı
Eylül - Ekim
2013
türkiye’den haberler
taşınabildiğini, ancak farklı konfigrasyonlarda
araç sayısının değişiklik gösterebileceğini ifade
etti.Butürbüyükyatırımlarındoğalolarakciddi
bir mobilizasyon, operasyon ve lojistik altyapısı
gerektirdiği sözlerine ekleyen Selimhan Atik,
Sistem Vinç ‘in gerekli ve profesyonel lojistik
altyapıya sahip olduğunu ve dışarıya bağımlı
kalmadan tüm ekipmanlarını taşıyabildiğine
dikkat çekti. Son olarak, Liebherr LR1750
‘yi enerji santralleri (RES, HES), uzun süreli
fabrika revizyonları, ağır sanayi yatırımları,
köprü inşaatları gibi büyük tonajlı projelerde
kullanmayı planladıklarını sözlerine ekleyen
Atik, yatırımlarının devam edeceğini ve bu
yatırımlarda da Liebherr markası üzerinde
yoğunlaşacaklarını belirtti.
Uzun vadede en iyisi
Organize edilen teslimat töreninde yer alan
isimler arasında, HCS Makina Yönetim
Kurulumu Başkan Vekili Murat Okan da
bulunuyordu. Sistem Vinç’in Liebherr tercihi
hakkında görüşlerini sorduğumuzMuratOkan,
Sistem Vinç ile ağırlıklı olarak Avrupa’dan ithal
ettiği vinçler vasıtasıyla iyi ilişkilerinin olduğunu
ve bu ilişkilerin Liebherr LR1750 satışında
önemli role sahip olduğuna dikkat çekti. Satın
alma öncesi Sistem Vinç yetkililerinin fiyat
konusunda biraz çekimser davrandığını ancak
organize ettikleri Liebherr fabrika gezisi sonrası
fikirlerinin değiştini kaydeden Okan; “Liebherr
fabrika gezisi sonrası, gördükleri şartlar ışığında
tüm fikirleri değişti. Türkiye vinç sektöründe
kulaktan dolma bilgiler dolaşıyor ama kağıt
üzerinde karşılaştırma yapıldığında hesaplar
çok değişiyor. Yatırım öncesi Liebherr’in pahalı
olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak kalite,
servis, yedek parça tedariği ve diğer etkenleri
hesaba kattığınızda, uzun vadede çok daha
makul olduğu görülecektir. Açıkçası; HCS
Makina’nın verdiği servis hizmetine başka bir
firmanın yaklaşabildiğini düşünmüyorum.”
şeklinde konuştu.
Rekabet artıyor!
Türkiye’de HCS Makina föyünde 820
adet Liebherr vinç olduğunu ve sicilini
bilmediğimiz en az 200 adet makine daha
olduğunu tahmin ettiklerini hatırlatan Murat
Okan, 20 sene öncesine kadar sadece inşaat
firmalarına satış yaptıklarını ve 4-5 senelik
çalışmanın ardından vinç kiralama hizmeti
veren firmalara önayak olarak, sektörün
bugünkü durumuna gelmesinde önemli rol
oynadıklarına değindi. Günümüzde ciddi
vinç hizmeti sunan 35-36 firmanın olduğunu
vurgulayan Okan; “Bunların 3 tanesi, dünya
çapında değerlendirme yapan IC50 listesine
girecek düzeylere ulaştı. Günümüzde çok
büyük bir rekabet var ve sektörün hala çok
büyük projelere ihtiyacı var. Barajlar, büyük
viyadükler, santraller, köprüler... Bu tür büyük
çaplı işler sektörümüzü ileri götürüyor. Zaten,
Sistem Vinç’in satın aldığı Liebherr LR1750
‘nin de üçüncü köprü inşaatında kullanılması
planlıyor. Bu sene içerisinde yapılan büyük
tonajlı vinçlerimizin birçoğu üçüncü köprü
inşaatında kullanılacak.” dedi.
Ciddi projelere ciddi yatırımlar
Türkiye’nin
artan
proje
potansiyeli
doğrultusunda, 2013 ve 2014 yılını yatırım
yılı olarak değerlendiren Sistem Vinç, yıl
başından bu yana birçok yüksek tonajlı vinci
makine parkına kattı. Yıl itibariyle, Liebherr
LR1750 ile beraber 5 adet büyük tonajlı vinci
makine parklarına dahil ettiklerini ifade eden
Sistem Vinç İşletme Müdürü Sadi Göle,
gelecekte potansiyel projeler olmadan bu tür
büyük yatırımların gerçekleşmesinin imkansız
olduğunu ve gelecekte yapılacak yatırımlar için
hazırlanarak yatırım yaptıklarını kaydetti. Vinç
sektörünün Üçüncü Boğaz Köprüsü, Körfez
Geçiş Köprüsü ve İzmir Tüpraş gibi önemli
projelere odaklandığını hatırlatan Göle; “Ayrıca,
2014 yılının rüzgar enerji santralleri anlamında
daha hareketli geçeceğini düşünüyorum. Enerji
santrali yatırımları da devam ediyor ve daha
birçok santral daha inşa edilecek. Sistem Vinç
olarak, 2014 ve 2015 yıllarından umutluyuz,
tüm planlama ve yatırımlarımız bu doğrultuda
ilerliyor. Devletin yatırımlarına karşılık olarak,
bizler de ciddi yatırımlar yapmak zorundayız.
Liebherr LR1750 yatırımımız da bunlardan
sadece biri...” dedi.
34 araç ile taşındı
Teslimat organizasyonun en merak edilen
konusu ise; Liebherr LR1750’nin kurulum
süreciydi. Teknik konular hakkında bilgi
aldığımız HCS Makina teknik servisi Nermi
Yurdanur, teslimat töreni ve eğitimler için 35
metrelik S35 ve W35 bom konfigürasyonunu
kurduklarını açıkladı. Kaldırma kapasitesi
750 ton olan Liebherr LR1750 ‘nin 240
tonluk arka ağırlıklarla beraber kurulduğunu
kaydeden Yurdanur, kurulum sürecini ise şöyle
anlattı; “Limandan 1 gün gibi sürede çok iyi
operasyonla nakledilen Liebherr LR1750 ‘nin
parçaları, 34 araç vasıtasıyla getirildi. Kurulumu
ve detaylı eğitimi aynı anda yürüttüğümüzden,
mevcut konfigrasyonlu kurulumu yaklaşık 2
haftada tamamladık. Burada alanımız kısıtlı
olduğundan S35 konfigrasyonunu ile W35
konfigürasyonunu kurduk. Ancak, isteğe göre
ana bomu 91 metre, luffing fly denilen bom
ise 105 metreye kadar uzayabiliyor. Tabii ki,
daha büyük konfigrasyonlarda kurulumların
lojistiği için ihtiyaç duyuluan araç sayısı artış
gösterebiliyor. Kurulum yaptığımız alan daha
elverişli olsaydı, 91 ve 105metrelik S-bomile çok
daha görkemli bir görüntü ortaya çıkabilirdi.”
n
Kemal Akınlı / Sistem Vinç Gn. Md. Yrd. Murat Okan / HCS Makina Yön. Krl. Bşk. Yrd.
Liebherr LR1750
Liebherr LR1750, yeni nesil rüzgar enerji
santrallerinin inşaatlarına uygun olarak
üretilmiş. Özel ve genel amaçlı bom
sistemleri, teleskopik şekilde yatay uzanan
asılı karşı ağırlığı veya karşı ağırlık arabası,
değişebilir derrick sistemleri ve vinci sabit
olarak ‘pedestel crane’ gibi kullanma
imkanı sunan LR1750, aynı zamanda
geniş bir uygulama alanı sunuyor.
